Nasıl işlediği hâlâ gizemini koruyor ama etkileri hakkında şüphe yok. Hipnozla ilgili aklımıza takılan soruları mercek altına aldım.
1.Hipnoz nedir?
Hipnozun anlamını her uzman kendine has şekilde açıklayabilir ve henüz hiçbir teori otorite olarak kabul edilmiş değil. Hatta hipnoz o kadar karmaşık bir uygulama ki uzmanlar tek değil, birçok hipnoz yöntemi olduğu konusunda hemfikir. Kesin olan tek bir nokta var, o da hipnozun bir uyku durumu değil ama rüya, trans, meditasyon gibi bilincin modifikasyona maruz kaldığı bir hal olduğu.
2. Bilimsel olarak kanıtlanmış bir yöntem mi?
Hipnozun olumlu etkileri çalışmalarla kanıtlandı. Yapılan birçok araştırma, hipnoz seansının nöronlarda tepkiye sebep olduğunu gösteriyor. Örneğin 1997 yılında Boston’daki Massachusetts General Hospital bünyesindeki nörolog Prof. Dr. Stephen Kosslyn, yürüttüğü çalışmada 16 kişiye birer renkli, birer de gri renk paleti verdi. Katılımcıların beyin tepkileri pozitron yayan bir tomografiyle kaydedildi. Katılımcılara hipnoz altındayken gri paleti renkli görmeleri söylendiğinde, beyinlerindeki oksipital-parietal, yani renk tanıma bölgelerinden biri aktive oldu. Bunun anlamı şuydu: Beyin griye sanki renkli görmüş gibi tepki veriyordu.
3. Farklı hipnoz teknikleri nelerdir?
Hipnozda dört genel kategori vardır:
Geleneksel: Hipnozu gerçekleştiren uzman ön plandadır ve seansı o kontrol eder. Hasta pasif kalır, uzman da direkt olarak “emir” verir.
Yarı geleneksel: Yine ön planda olan uzman, “direkt” veya “dolaylı” emirler verir.
Modern: Hipnoz altındaki kişi ve terapistle olan ilişkisi, iletişim yoluyla ön plandadır.
Erikson yöntemi: Hasta kendi hipnoz durumunda aktif rol oynar. Terapist, hastanın kendi bilinçdışını kullanarak sorunlarına çözüm bulması için metaforlara başvurur.
Etkin olarak kullanıldığı durumlar:
• Sigarayı bırakma: Hipnozun olumlu etkisi yüzde 80. Aynı zamanda sigarayı bırakmanın etkilerini de tedavi ediyor.
• Kilo fazlalığı ve yeme bozuklukları: Hipnoz zayıflama tedavilerinde iyi bir psikolojik destek niteliğinde.
• Acıya karşı etkili: Anestezi yerine kullanılmaz ama ilaçların dozunu düşürmek için yardımcı olarak kullanılabilir. Diş ameliyatlarında etkilidir.
• Psikolojik rahatsızlıklar: Stres, fobiler, nevroz, anksiyetenin yanı sıra iktidarsızlık, cinsel isteksizlik, aşırı heyecanlanma ve hafıza sorunları.
• Mide rahatsızlıkları: Ülser, kolit veya strese bağlı ishal.
• Psikosomatik hastalıklar: Deri hastalıkları, spazmofili, tekrarlayan rinit, ses telleri rahatsızlıkları, astım.
Etkili olmadığı durumlar:
• Majör depresyon veya şizofreni gibi ağır psikiyatrik rahatsızlıklar.
• Ağır uyuşturucu kullanımını bırakma.
• Kanser gibi ağır kronik hastalıklar.
5.Kendi kendimize hipnoz uygulayabilir miyiz?
Evet. Hatta günümüzde profesyoneller tüm hipnoz eyleminin bir tür otohipnoz olduğunu ifade ediyorlar ve değişim ya da tedavi gücünün hipnoterapistte değil, kişinin kendi benliğinde olduğunu savunuyorlar. Bu yüzden kendi kendine hipnoz uygulamak mümkün, ancak zorlukları var. Öncelikle hipnoz seansı uygulayan rehberleri dinlemeyi deneyebilirsiniz. En önemlisi de her gün aynı saatte, aynı yerde, aynı tip kıyafetle uygulayacağınız bir ritüel oturtmanız. Sonra da rahatlama çalışmaları yapmalısınız. Kendi sesinizi kaydetmeyi de deneyebilirsiniz.
6.Terapist hastanın bilinçdışını etkiler mi?
Bu soru hâlâ tartışma konusu. Amerika’da son yıllarda hipnozun etkisi altında ortaya çıkan ensest vakalarının artmasıyla, uzmanlar “kötü hatıra sendromu” hakkında uyarıyorlar. Hipnoterapistin rolünü sorgulatan bu sendrom, unutup çok derinlere attığımız olayların yüzeye çıkmasına dayanıyor. Aynı zamanda derin hipnoz esnasında fantezilerimizi de gerçek zannedebiliriz, çünkü beyin onları gerçek hatıralarımızdan ayırt edemez. Bu yüzden şimdiye kadar hipnoz esnasında ortaya çıkan veya hipnoterapistin etkisiyle hastaya aktarılan herhangi bir cinsel istismar, “ölümden sonra yaşam” deneyimi veya uzaylılar tarafından kaçırılma anılarının gerçekliği hakkında kesin bir cevap yok.