1 Seans Ücretsiz Danışmanlık

Kişilik bozuklukları insan davranışlarında uzun vadeli bozukluklara neden olur,çevresel ve genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkar. Birçok türü vardır ve tedavi edilmediği sürece hastayı iş,sosyal çevre ve en basitinden günlük hayatında da etkiler. Bu bozukluklara maruz kalanların durumu fark edemedikleri için hastanın yakınlarına ve psikoloğuna çok iş düşer. Kişilik bozukluğu tanısı konulmuş veya şüphelenilen bireylerin çocukluklarına dikkat edilmelidir, çünkü kişilik bozukluğu yaşayan insanlar çocukluklarında travmalara maruz kalmışlardır. Bu travmalar bilinçaltlarına işledikleri için ilerleyen dönemlerde kişilik bozukluklarına sebep olmuşlardır. Kişilik bozuklukları genelde 18-20 ‘li yaşlarda başlar. Kişilik bozukluğunun birçok çeşidi vardır. Her kişilik bozukluğu kısmen diğerlerini de içinde barındırmaktadır yalnız inceleme ve teşhislerde kolaylık olması nedeniyle psikolojide kişilik bozuklukları başlıklara ayrılmıştır.

Depresif kişilik bozukluğu: Birey kendini yetersiz ve değersiz biri olarak görür, karamsar ve başkalarının ilgisini yitirmemek için kendi gereksinim ve isteklerinden vazgeçer. İnsanlar ile ilişkilerinde incinebileceğini düşündükleri için ilişki kurmazlar.

Paranoid Kişilik Bozukluğu: Bu kişilik bozukluğunda ise adından belli olduğu gibi kişi paranoyaklık gösterir. İnsan ilişkilerinde kimseye güvenemez ve sürekli olarak art niyet arar. Tedavisinde genellikle ilaç ve terapi yöntemleri kullanılır.


Pasif-Agresif Kişilik Bozukluğu
: Temelinde çocuklukta bilinçdışımıza yerleşen öfkeyle baş etme hataları yatar.Birey kendini aldatılmış,çaresiz,yanlış anlaşılmış ve şanssız hisseder. İşler istedikleri gibi gitmediğinde somurtkan ve kızgın bir ifade takınırlar. Psikiyatrik ilaç tedavileri ve psikoterapiler pasif agresif kişilik bozukluğu tedavisinde kullanılmaktadır. Destekleyici psikoterapiler tedavide sıklıkla tercih edilir.

Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu: Yaygın belirtiler:Mükemmeliyetçilik,düzenlilik, kurallarauyma , hata yapmaktan korkma ,titizlik ,simetri ve kusursuzluk ihtiyacıdır. Teşhis için laboratuvar testi yapılmaz. Doktor hastanın ritüellere ayırdığı zaman da dahil olmak üzere hastanın belirtilerini değerlendirerek teşhisini koyar. Genellikle kullanılan tedavi yöntemi ilaç ve bilişsel davranış terapisidir.

Şizoid Kişilik Bozukluğu: Bu bozukluğu yaşayan kişilerde yaygın olarak başkalarıyla yakın ilişki kurmaktan kaçınırlar, yalnız yaşamı tercih ederler, duygusal açıdan soğuk, kopuk ya da tek düze süren duygulanım yaşarlar. Aile ilişkileri bozuk ve yalnız bir çocukluk geçirenlerde ortaya çıkan bir bozukluktur. Erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülen hastalıktır, tedavi süresi uzun sürsede tedavi bittiğinde yaşam boyu devam etmeyebilir. Tedavi yöntemi genel olarak psikoterapidir gerektiğinde ilaç tedavisi de uygulanabilir.

Şizotipal Kişilik Bozukluğu: Telepati, acayip inanışlar, kuşkuculuk, yakın arkadaş yoksunluğu, davranış ve duygu düşüncelerinde dağınıklık vardır. Bu kişilik bozukluğunda da ilaçlar kullanılsa da terapi öncelikli olarak tercih edilmelidir.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Adı üzerinde anti sosyal davranışlar gösterirler, yalan söyleme,saldırganlık, sorumsuzluk gibi belirtileri gösterirler. Halk içinde sosyal olmayan kişilere anti sosyal denebilmektedir. Bu, yanlış bir kullanımdır. Sosyal olmayan ve asosyal olarak nitelenen bu durumun anti sosyallikle ilgisi yoktur. Tedavide bilişsel işleyişin zenginleştirilerek, sosyal ve ahlaki davranışın geliştirilmesine çalışılmalıdır.

Borderline Kişilik Bozukluğu: Benlik algısında tutarsızlığın olduğu, kişiyi göklere çıkarma ve yerin dibine sokma uçları arasında gidip gelir, kendini kontrol edememe, tekrarlayan intiharla ilgili davranışlar ve girişimlerin olduğu, öfke kontörlü olmayan özellikleri gösteren bozukluktur. Eğitim, aile desteği, sosyal ve duygusal beceri eğitimi ile ilgili eğitim içeren haftalık terapi ile başarıyla tedavi edilebilir.

Histrionik Kişilik Bozukluğu: Hızlı değişen ve yüzeysel kalan duygular sergileme, ilgiyi çekmek için fiziksel görünümü kullanma, aşırı düzeyde başkalarını etkilemeye yönelik ve ayrıntıdan yoksun bir konuşma biçimi olması, gösteriş yapma, yapmacık davranma ve duygularını aşırı bir abartı ile gösterme gibi belirtiler gösterir. Grup veya bireysel olarak yapılacak olan analitik yönelimli psikoterapiler etkilidir.

Narsisistik Kişilik Bozukluğu: Kişilerarası ilişkileri kendi çıkarları için kullanma, empati yapamama, kendini beğenmiş tutum ve davranışlar gösteren bir rahatsızlıktır. Tanısal değerlendirme de iyi bir klinik gözlem yanında projektif testler veya aile görüşmeleri faydalı olur.

Kişilik bozukluklarında tanı ve gözlem çok önemli bir faktördür kişinin kendisinde bu teşhisleri yapması zordur.Tedavilerde bilişsel-davranışçı, analitik yönelimli psikoterapi ve bunlara ek olarak psikiyatrik ilaçlar kullanılır.

                                                                               Övgü Yaren Soydan