1 Seans Ücretsiz Danışmanlık

CİNSEL İSTEKSİZLİK NEDİR?

Cinsel isteksizlik, cinsel istek ve arzuların azalması, yeteri kadar cinsel uyarının olmasına rağmen, cinsel ilişkide bulunma ve fantezi isteğinin bulunmaması, hiçbir cinsel arzu hissedilmemesi anlamına gelmektedir.Evli çiftlerde bu durum birçok kez ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Evlilikteki eşler arası çatışmalar, eşlerin birbirine olan ilgisinin ve sevgisinin azalması gibi…

Cinsel isteksizliğin nedenleri

.Menopoz ve yaşlanma hali

.Cinsellikten uzun süre ayrı kalma

.Nörolojik hastalıklar

.Kadınlarda Rahimin alınması ve cinsel organların yapısı

.Hormon bozuklukları, lohusalık ve emzirme dönemleri

.Cinsel bölgede enfeksiyonlar, mantarlar, ağrılar ve jinekolojik hastalıklar

Psikolojik nedenler:

. Eşler arasında sürekli çatışma hali

. Aşırı stres, vaginismus, travmalar, bıkkınlık

. Karşı cinslerden soğuyarak eşcinselliğe eğimlilik

. Anksiyete ve depresyon

. Herhangi bir yakının kaybedilmesi

Cinsel isteksizliğin depresyonla ilişkisi var mıdır?

Çeşitli psikiyatrik hastalıklar ve cinsel istek bozukluğu birlikte sık görülür. Depresyon cinsel isteğin azalmasına neden olan psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görülenidir. Depresyon genel olarak kişinin hemen her alanda isteğinin, keyfinin kaybolduğu, yaşama sevincinin azaldığı ıstıraplı bir durumdur. Böyle bir tablo içinde cinsel isteğin de azalması şaşırtıcı bir sonuç değildir. Panik bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk (takıntı hastalığı) gibi kaygı bozuklukları da tıpkı depresyon gibi cinsel isteğin azalmasına neden olabilir.

Cinsel isteksizlik nasıl tedavi edilir?

Cinsel isteksizlik tedavisinde temel yaklaşım, kişide cinsel isteği azaltan etkenlerin bulunup ortadan kaldırılması ve kişinin cinsel arzuları ile uyumlu bir cinsel yaşam biçiminin sağlanmasıdır. Tedaviye başlamadan önce isteksizliğin neden meydana geldiği çok iyi araştırmalıdır. Eğer ortaya çıkış sebebi psikolojik nedenlerden meydana gelmiş ise, bir uzmandan psikolojik destek alınmasında yarar vardır.Cinsel terapiye alınan çiftlerin tedavisinde çiftin cinsel iletişimlerinin arttırılması, cinsel isteklerini daha rahat ifade edebilmelerinin sağlanması cinsel yaşamlarındaki kısıtlılıkların kaldırılması amaçlanır.Daha erken dönemlere ait, kronik, yaşam boyu özellik gösteren ve derin dinamik nedenlerden kaynaklanan etkenler söz konusu ise sorunun ağırlığına göre dinamik yönelimli cinsel terapi ya da uzun süreli psikanalitik terapiler tercih edilmelidir.

Sonuç olarak insanlar kendilerini bu sorunu yenmeye adadıklarında ve iyi konsantre olduklarında kendi çabaları ile bu sorunu çözebilirler. Eşler çoğu zaman birbirlerini suçlamak yerine sorunu çözmeye çalışsalar olumlu sonuç alabileceklerdir.

Övgü Yaren Soydan